Sabotajcı Sesini Tanıyor musun? Kısıtlayan İç Sesle Başa Çıkmanın Yolları

Değişime karşı olan, bilinmeyen, riskli alanlara girmemize engel olan o parçamız kim? Hiç merak ettiniz mi? “Sen en iyisi vazgeç; yapamazsın zaten, hiç başlama, başlasan da bitiremezsin.” diyen içinizdeki o sesi bildiniz mi? Kendi içinizden gelen, gerçek sesiniz zannettiğiniz, hatta kendi kişiliğiniz zannettiğiniz ve sahiplendiğiniz ses. Özgüveninizi yerle bir eden, öz değerinizi fark etmenizi ve potansiyelinizi ortaya çıkarmanızı engelleyen ses… İşte konfor alanınıza sıkı sıkıya tutunmuş, oradan çıkmamanızı söyleyen sesiniz, sabotajcı sesinizdir.

Bu sesin çıkmasının nedeni de çocukluğumuzdaki o korumacı davranışlardır. Annemiz, babamız, anane ve dedemiz bazen de bakıcımız tarafından bize gösterilen, aslında iyi niyetli olan, koruma içgüdüsü ile ortaya çıkan davranışların arkasında gizlidir. Çocuklukta başlayan o ses, zaman içerisinde bizi çepeçevre sarar ve farkında olmadan kendi sesimiz zannederiz. Çünkü o sabotajcı ses korumacı durumlarında daha fazla kendini gösterir ve güçlenir. Koruma davranışı altında yapacaklarımızı engeller, risk almamıza engel olur ve bizi konfor alanımızda tutar.

Siz de aşağıdaki sesleri duyuyorsanız, bu cümlelerin sahibinin sabotajcı sesiniz olduğunu söyleyebiliriz:

  • Ya başarısız olursam?
  • Ya işe yaramazsa?
  • Boşver, yapamam zaten.
  • Birçok insan beceremedi, sen mi becereceksin?
  • Daha önce o sınava girdin ve kazanamadın. Tekrar denemeye hiç gerek yok.
  • O sana bakmaz.

Gördüğünüz gibi, sabotajcı ses bizi sınırlayan, özgüvenimizi zedeleyen ve ilerlememizi engelleyen seslerdir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidindeki “kendini gerçekleştirme” basamağına geçmemizi engeller bir bakıma.

İlgini çekebilir: Benlik Yanlılığı Nedir? Başarı Algımızı Belirleyen Faktörler Nelerdir?

Peki sabotajcı ses ile kendi sesimizi nasıl ayırt edebiliriz ve onunla nasıl başa çıkarız?

Sabotajcı sesimiz aslında bizi üzüntüden, hayal kırıklığından ve buna benzer olumsuz duygulardan korumak için vardır. Ancak niyeti ne kadar olumlu olursa olsun, onu ciddiye aldığımız sürece bizi kısıtlar. İyi haber şu ki, sabotajcı sesin bizi ne kadar kısıtlayabileceği, onu ne derece dikkate aldığımıza bağlıdır.

Peki sabotajcı sesi ortaya çıkarmak için kullanacağımız yöntem ne olmalıdır?

İster iş, ister özel yaşamınızda sabotajcı sesi duyduğunuz anda elinize bir defter ve kalem alın. Günü ve saati ile birlikte duyduğunuz cümleleri mutlaka yazın. Daha sonra sabotajcınızın yargısına karşı bir argüman geliştirecek ve cümlenin karşısına yazacaksınız. Örneğin: “Hayır yapabilirim, daha önce yapamadım fakat birçok deneyim kazandım. Artık daha çok şey biliyorum ve daha tecrübeliyim.”. “Önceki sınavı kazanamamış olabilirim ancak o sınavda heyecanımı attım. Birçok tecrübe elde ettim, eksikliklerimi tespit ettim. Bu defa kazanabilirim.”. Bu şekilde içimizde soyut halde bulunan sabotajcı sesi somut hale getirmiş, kelimelere dökmüş oluruz. Her olumsuz veya engelleyici sese başarılı bir yanıt verdiğimizde, sabotajcı ses gün geçtikçe daha güçsüz hale gelecek ve zaman içinde yok olacak.

İlgini çekebilir: Başarının Vazgeçilmez 3 Adımı

Sabotajcı sesinizle başa çıkmanın başka bir yolu, bize felaket olarak gösterdiği senaryoların o kadar da felaket olmadığını anlamaktır:

  • “Doğru, bu ilişki devam etmez ise üzülürüm, ancak bu şekilde devam ederse zaman içinde beni yıpratacak, öz saygımı zedeleyecek ve uzun vadede daha fazla perişan olacağım.”
  • “Evet, bu sınavı kazanamazsam hayal kırıklığına uğrarım ancak hayal kırıklığına uğramamak için hiçbir şey yapmamak da beni üzecek ve kendimi değersiz hissedeceğim.”
  • “Evet, iş yerinde terfi alamayabilirim/ kendime uygun bir iş bulamayabilirim ancak bu benim yetersiz ya da değersiz olduğum anlamına gelmez. Birçok yeteneğim ve becerim var.”

“Başaramazsın” diyen o sese kulak vererek, başarının tanımını yapmak ve başaramama nedenlerinin neler olabileceğini yazmak bir yöntemdir. Çünkü sabotajcı sesin mantıklı bir dayanağı yoktur o sadece olumsuz yönlendirmeler yapar. Söylediği sözlerin içi boştur, korku ve güvensizlik barındırır. Bu nedenle o sesi duymamazlıktan gelmek yerine duymak ve cevap vermek en doğrusudur.

Photo credit: www.grantpuckettphoto.com

Sevgiyi yayalım! Paylaş:
Avatar photo

Akademisyen, İş yaşamının insani yönünü irdeleyen çeyrek asırlık bir İK profesyoneli. Bireysel Gelişim Koçluğu, Farkındalık Koçluğu ve Kariyer Koçluğu çalışmaları halen devam etmektedir. Hayatta başımıza gelenlerin sonuçlarından çok, nedenleriyle ilgilenen bir "Ayurveda" takipçisi... Marmara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde lisans ve iki yüksek lisans derecesine sahip; Yeni İnsan Kaynakları Yönetimi Yaklaşımları, Farklılıkların Yönetimi, Çalışma Hayatında Zor İnsanlarla Başa Çıkma Yöntemleri, Kendini Gerçekleştirme, Etkili İş Görüşmesi Teknikleri konularında uzun yıllar çalışmış ve eğitimler vermiştir. Çeşitli Kişisel Gelişim eğitim ve atölyelerinde yer alarak insanın iç dünyasına yönelik çalışmalarını derinleştirmiştir. Hepsi bir yana, Zor İnsanlarla Etkili İletişim, Kişilik Tipleri, Kişilik Analiz Yöntemleri, Ennegram Kişilik Modelleri ve buna bağlı İletişim Biçimleri, Kariyer Koçluğu, Motivasyon, Tükenmişlik gibi, hayatın insanları sınadığı noktalarda, mücadele edebilmeyi konu eden çalışmalarda eğitim vermeye ve yazılar yayınlamaya devam etmektedir.