
Alışkanlıklarını Değiştir Yeniliği Başlat!
Alışkanlıklarımız bizi biz yapan, çok kolay kopamadığımız davranışlarımız ve düşünce rutinlerimizdir. Sabahları uyandığımız saatten, gün içinde yiyip içtiklerimize, oturuş şeklimizden, nerelerde takıldığımıza, gece yatmadan önceki tutumlarımıza kadar dev bir alışkanlık balonunun içinde yaşıyoruz.
Alışkanlıkları bırakmanın ya da değiştirmenin pek kolay olmamasının yanı sıra, işin tatsız olan kısmı şu ki değişimi sevmiyoruz. Zihnimiz kadar vücudumuzun da değişimden pek hoşlandığı söylenemez. Her zaman aynı kişilerle konuşup, aynı şeyleri yapmamız da hep bu yüzden. Yani tekdüze bir “aman tadımız kaçmasın” işleyişi içinde, bir şeylerin yoluna girmesini bekleyip duruyoruz. Tabii ki bizi ileriye götüren, şu andaki kişi olmamızı sağlayan iyi yönde gelişen alışkanlıklarımız da bu balonun içindeki yerini alıyor.
Odaklanmamız gereken, bu balonun içindeki temiz havayı kirleten pasif alışkanlıklar!
Hayatımızdaki tekdüzeliklere, rayına oturtamadığımız durumlara rağmen hayallerimizi ve yaşamımızı istediğimiz gibi yönlendirmek, standartlarımızı yükseltmek istiyoruz değil mi? Peki ama alışkanlıklarımızı dönüştürmeden nasıl olacak bu iş?
İşte konu yine geliyor, konfor alanlarımızda takılıp kalıyor. Her şey, bize rahat ve tatlı gelenin yavaş yavaş bizi zehirlemesini kabul etmemiz ve koşulsuz bir şekilde sürdürmemiz üzerine kurulu bir sistemden ibaret. Eğer siz de bir şeyleri değiştirmeye çalışıp, başladığınız yere geri döndüğünüzü hissedenlerseniz, yalnız değilsiniz! Değişime ne çalıştığımız işten, ne yaşadığımız çevreden ne de şehirden başlamamız gerekiyor. Çünkü eğer farklı bir hayat istiyorsak, değiştirmemiz gereken şey olduğumuz kişinin her gün ürettiği düşünce ve davranışlar zinciri!
Gelin hayatımızın bu kurgusunu değiştirelim.
İşine yaramayan alışkanlıklarını tespit et.
Yıllarca hayatımızda köklenmiş, günlük yaşantımızın büyük bir kısmına yön vermiş alışkanlıkları tamamen sıfırlamak tabi ki bir günde değişecek bir şey değil. Öncelikle günlük hayatımızı devam ettirirken artık işe yaramayan alışkanlıklarımızı tespit etmemiz, ve bu alışkanlıkları neden sürdürdüğümüzü sorgulamamız gerekiyor.
Hayatta tökezlediğimiz, işlerimizin tıkır tıkır ilerlemediği hangi alan varsa, kendimize neden ile başlayan şu soruları sorarak işe başlayabiliriz.
Neden her şeye geç kalıyorum?
Neden her şeyi son dakikaya bırakıyorum?
Neden hiçbir şey istediğim gibi olmuyor?
Bu üç yakınmanın ortak nedeni zamanımızı verimli kullanamamak olabilir. Zaman ve alışkanlıklarımızın arasındaki sıkı bağ düşünüldüğünde bu konuda:
- Bir haftalık program oluşturmak (mümkünse geceden)
- Program varsa, mevcut programın neden işe yaramadığını bulmaya çalışmak
- Hayır demeyi öğrenip yapmayı istemediğimiz şeyleri kendimize zaman olarak döndürmek gibi adımlar atabiliriz.
Kendini gözlemle ve alışkanlıklarını neyin tetiklediğini bul.
Alışkanlıklarımızın derinine inmeden önce, kendimizi gözlemlemek, hangi alışkanlığı neyin tetiklediğini bulmak çok önemli. Çünkü pasif alışkanlıklarımız, uzun yıllar içimizde var olan korku ve endişelerimizden besleniyor olabilir.
Örneğin aşırı şeker tüketimini alışkanlık haline getiren birini ele alalım. Bu alışkanlık, hangi zamanlarda yoğunlukla ortaya çıkıyor? Ben gergin hissettiğimde veya yeni bir şeye başlarken şeker tüketimimin arttığını gözlemliyorum. Yiyeceklerin ve kafeinin rahatlamama yardımcı olduğuna inanıyorum. Değiştirmek istediğiniz alışkanlıklarınızı neyin tetiklediğini bulmanız, onlar üzerindeki kontrolünüzü artıracaktır.
Küçük ama etkili değişiklikler: Aksiyon al!
Sürekli olarak tekrar ettiğimiz şeyler günlük hayattaki alışkanlıklar zincirimizi oluşturuyor. Yine her gün yapabileceğimiz ufak değişiklikler düzenli uygulandığında hayatımızdaki pek çok şeyi etkileyebilen bir güce sahip.
Bir şeyleri sürekli erteleme hali, en pasif alışkanlıklarım arasındaydı. Öyle ki, zamanımın çok bol olduğuna aldanıp, yapmam gereken şeyleri hep en son güne erteleyip duruyordum. Daha sonra işlerimi yetiştiremediğimi görünce, bu davranışımın hayatımı sınırladığını fark ettim. İlerleyen günlerde yapmam gereken ne ise ona her gün en az yarım saat ayırmaya gayret gösterince, çalışmalarımın ilerlemesi de çok daha kolay oldu. Unutmamalıyız ki, her ne kadar zamanın akış hızını değiştiremesek de onu yöneten biziz.
Öyle büyük sözlerle zihnini korkutmaya hiç gerek yok. Her gün, değiştirmek istediğin alışkanlığınla ilgili küçük de olsa bir adım at. Hareketsizlikten şikayetçiysen her gün 15-20 dakika yürüyerek başla, bir bardak su içerek başla, yarım saat çalışarak başla. Yeter ki başla! Göreceksin, kendine şefkatle yaklaştığında değiştirmek istediğin alışkanlığın kolayca yerini yenisine bırakacak.
Bunlar da ilgini çekebilir:

